29 Mart 2013 Cuma

İkinci Bebek !

21 hafta bitti!
Bir tane oğluşum daha olacak inşallah.
Ve ben çok heyecanlıyım. :)

İlk hamileliğe göre, karnım pıt diye çabucak çıktı. Ve sanki biraz daha kilo almış gibi hissediyorum. İlkindeki gibi düzenli tartılmıyorum, düzenli fotoğraf çektirmiyorum. Kaygılarım çok daha az. Her şeyi daha çok akışına bırakmış gibiyim. Bu durum hoşuma gidiyor. Bizi nelerin beklediğini hiç bilmiyorum.

Taşınmayla ve Çınar'la vakit geçirirken yarısı geçti hamileliğin.

Bir yandan da Çınar'ın 2. doğum günü yaklaşıyor. Ne yapsam ne yapsam acaba diye düşünüyorum. :)

1 Şubat 2013 Cuma

Anlar

Öyle anlar oluyor ki, hiç unutmak istemiyorum o anları. Bir yerlere yazmalıyım, sonra geri dönüp o anı hatırlayabilmek için diyorum. Aslında o anı yaşıyor olabilmek yeterli belki de.
Yine de.. 
Öncelikle Çınar ın cümlelerinden başlayayım.
Kendisine "Oğlum" diye hitabeden bir oğlum var. Herkes ona oğlum dediği için, o da oğlum onu yaptı, oğlum bunu yaptı diyor. Geçen gün kocaman bir cümle kurdu.Şöyle ki. 
"Oğlum park etti. " dedi. Sonra.. 
"Oğlum dımbıdı bitikleti park etti" dedi.. En son da
"Oğlum dımbıdı bitikleti dandalyenin altına park etti" dedi. 

Yavaş yavaş istediği cümleyi kurdu. Ve ben onu bayılarak izledim :) Çok hoşuma gidiyor konuşmaları. 

Dışarı çıkarken, hadi oğlum asansörü çağıralım dediğimizde, hemen "Adandöööööörr" diye bağırmaya başlıyor. Asansör böyle çağrılır çünkü.. 

Sabahları evde uyuyan birilerini uyandırması gerektiğinde, gidip "mah" diyor. Öperek uyandırıyor :)

En sevdiği şeyler arasında, suyla oynamak ve elektrik süpürgesini sayabilirim. Elektrik süpürgesi her an ortada. Sabahları ilk iş onu bulunduğu yerden çıkartıp, istediği odaya götürüyor. Bu oda genellikle bizim yatak odamız oluyor. Gün içinde de evin içinde geziyor süpürge. Çoğunlukla salonun ortasında son buluyor. 
vuuuuu.. 

Suya gelince. Aklına ne zaman gelse "Anne oğluma dürahiden dobadan (kocaman) do koydu " diye su istiyor benden, babasından. Özellikle yemek yerken geliyor aklına nedense. Bir de bazen çorba yapmak istiyor. Bir tencere, dobadan su, gaki (kaşık), içine de artık ne bulursa koyuyor, karıştırıyor. Başka bir kap bulup, ondan ona döküyor. Suyla oynamasına genelde izin veriyorum. Bunda bir zarar görmüyorum. Üzerine ıslatsa bile, değiştirmek benim için sorun olmuyor. Bazen dışarıdaysak, izin vermek istemiyorum. O zaman da tabi bir miktar olay çıkıyor.

Akşamları uykudan önce, genellikle kitap okuyoruz. En sevdiği kitaplar Aç Tırtıl, Elmer ve Kelebek (Ki burada en çok Wilbur u seviyor sanırım. Hep "Bilbur Bilbur" diyor kitabı okumak istediğinde. ), Dali, Elmer ve Pembegül (bunu yeni aldık, içinde Elmer ve Wilbur olunca ilgisini çekti hemen. Bir de Eldo Dedeyi sevdi.)

Kitap okuduktan sonra mutlaka Aydede ye bakıyoruz, ve ilerideki futbol sahasını anlatan kocaman lambaya da bakıyoruz. 
Bu rutinden sonra da dönencesini açıp, tavanda dönen kelebekler eşliğinde, bir şeyler anlatıyoruz miniğe. Tabi hala kucakta gezinerek. Bu kısım genellikle kısa sürüyor, çünkü artık çok uykusu gelmiş oluyor ve hemen uykuya dalıyor. Uyuduktan sonra da uyanmıyor. Geceleri genellikle bir , bazen iki kez kalkıyor. Ama bazı geceler hiiiç uyanmıyor. Nadir de olsa bu geceler süper geçiyor. 

11 Ocak 2013 Cuma

Oğlumun en tatlı cümlesi


08 Ocak 2013 - "Oğlum anneyi çok deviyo"

Bir de not alayım buraya.. Taaa 7 Aralık 2012 de 4 kelimelik ilk cümlesini kurdu minnak. Cümle neydi hatırlayamıyorum. Bir yerlere yazmış olabilirim de. Bilmiyorum. Neden hatırlayamadığım için kendime de kızıyorum biraz. Ama o kadar çok güzel şey oluyor ki, bazen kaçırıyorum sanırım not etmeyi.

Oğlumun şimdiki cümleleri de oldukça düzgün. Ekleri, tensleri, özneyi yüklemi çok güzel kullanıyor. Komik tarafları da var tabi. Mesela çoğul eklerini uzatıyor ayabalalalalay gibi  , ya da annanenininin diyor mesela .

Pek çok kelimeyi söylüyor artık. Kendince kelimeleri de var.
Kapandibi - kapandı.
Do - su
Mo - süt
Adandör - asansör
Dim badi - çim makinesı