4 Aralık 2014 Perşembe

Yetişmek

Bu yazının başlığı yetişememek olacaktı.
Vazgeçtim.
Değiştirdim başlığı.
Yetişmek yaptım.

Herşeye yetişmeye çalışıyorum. Arada kaçırdıklarım oluyor tabii ki.

En çok miniklerimle vakit geçirmeye odaklıyım. Beraber vakit geçirirken onların güldüğünü görmek beni çok mutlu ediyor. Çınar ve Yiğit'in beraber oynadığı bazı oyunlar var ama genelde ikisinin de aynı anda farklı talepleri olabiliyor. O zamanlar işte ne yapacağımı şaşırıyorum. Bir o yana koşuyorum bir bu yana. Yoruluyorum ama bu karmaşayı çok seviyorum ben. Evdeki dağınıklığın arasında pıtır pıtır gezen iki bıdık görmek beni çok mutlu ediyor. Üç tane olsalar hayır demem valla :). 

Yemek konusu bir şekilde halledilmişse oh benden iyisi yok. Niyeyse en önemli konu yemek. Birincisi ne pişireceğimiz, ikincisi de o yemeğin yapılması. Neyseki en küçük miniğimiz de artık normal yemekler yemeye başladı. Yine ona özel birşeyler pişiyor ama ortak yemeklerimiz de çoğaldı. Aslında şöyle de bir durum var ki, biz çocukların yediği sebze yemeklerini yemek istemiyoruz. :)  Şimdi hiç de iyi bir örnek olmuyoruz bu durumda :) çünkü çocuklar ne görürse onu yapıyorlar. Bizim yemediğimiz yemeği niye yesinler ki. Sebze yemeklerine tat olarak yeni bir yorum bulsam ve hem hazırlaması hem yemesi eğlenceli olsa. Bir de sihirli değnek :) şimdilik annem sihirli annemiz bizim.  

Bir de kendime notlarım olsun .

- Yiğit'i emzirmeyi bıraktım - 29 Ekim haftası. Kuzucuk çok kolay alıştı, annemin ve Volkan'ın yardımıyla tabii ki. Ben ondan daha zor alıştım diyebilirim. Ara sıra sordu bana di di diye. Ben de ona anlatmaya çalıştım ama o kadar minik ve o kadar masum ki. Gözlerim doldu hep. Emzirmeyi bırakmak bence anne ve bebek arasında kopan ilk bağ. Oğlumun bağımsızlığa ilk adımı. Emzirmeyi bıraktıktan sonra uykusu da iştahı da daha iyi oldu. Çınar'ın da uykusu düzelmişti emzirmeden sonra. Yiğit'in uykusu hemen değişti. İştahı da hızla arttı miniğimin.

- Yiğit kurban bayramından hemen önce Anni dedi :) Eylül sonu, ekim başı diyelim. Şimdi anni, baba, dede, dada, haa (hala) , akdağ diyor :) Bir de tehlikeli demeye çalışıyor, diiidiii gibi :)
Daha çok di , da gibi sesler çıkarıyor.

- Çınar çok ilgi istiyor bu aralar. Hasta oldu üst üste, bir de ben işe başlayınca yeteri kadar görüşemedik. Ben bu iki sebebe bağlıyorum. Tabi bazen Yiğit'e de kızıyor ama yapacak birşey yok.

- Bir de miniklere müdahale edip etmeme konumuz var. Birbirlerine vuruyorlar, ya da itiyorlar bazen. Hiç karışmamak gerekiyormuş. Biz de müdahale etmemeye çalışıyoruz. Olduğu kadar.

- Pazartesi günü bir muhabbet kuşumuz oldu. Babam almış gelmiş. Adını Cingöz koyduk. Şimdilik birbirimize alışmaya çalışıyoruz. Bakalım.